Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle “Tehdit”, “Kamu Görevlisine Karşı Görevinden Dolayı Alenen Hakaret” ve “Terörle Mücadelede Görev Almış Kişileri Hedef Göstermek” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.Duruşmada, mahkeme salonunun içinde ve girişinde İmamoğlu’na destek sloganları atılması MHP’nin tepkisini çekti.MHP’li Feti Yıldız, “Eskiden politikacılar hâkim huzuruna çıktığında yere bakardı, şimdi sloganlar, zılgıtlar, alkışlar…” sözleriyle süreci eleştirdi.CHP Grup Başkanvekili Murat Emir ise TBMM’de düzenlediği basın toplantısında bu sözlere şu yanıtı verdi:-Sayın Feti Yıldız’ın önce düşünmesi gereken, niye bu hale geldiğimizdir. Sandığı çalıyorsunuz. Demokrasiyi çalıyorsunuz. Ekmeği çalıyorsunuz. Halkın her şeyini çalıyorsunuz.-Bir de belediye çalıyorsunuz. Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin nasıl çalındığını hepiniz gördünüz. Hiçbir somut isnat yok.-Başkanın seçilmeden önceki yapılan işler ama amaç ne? Gaziosmanpaşa Belediyesi’ni çalmak.-Bunun için işlem yapıyorlar, alelacele kaybetmiş AKP’ye belediye hediye ediyorlar. Bunun için mi yüzümüz kızaracağız? Bunun için mi utanacağız?Emir, yargının siyasallaştığını vurgulayarak, “Emir, yargının siyasallaştığını vurgulayarak, “Getirdikleri tek adam rejimi, yargının tek adama bağlı olması ve o kişinin iktidarını korumak için siyasi operasyonlarla rakiplerini cezaevine koymasını bir yargılama gibi göstermelerini şiddetle kınıyoruz” ifadelerini kullandı.Emir, CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı’nın iptali talebiyle açılan davayla ilgili, “Bu kurultay daha öncekiler gibi son derece temiz, Divan Başkanlığı’nın gözetiminde, bir önceki yönetiminin denetiminde ve yönetiminde yürütülmüş bir kurultaydır. O günkü sorumlular da bu kurultayın tertemiz olduğunu açıkça ifade etmektedirler. İl ve ilçe seçim kuruluna, Yüksek Seçim Kurulu’na herhangi bir itiraz olmamış, 1 yıl boyunca kurultayla ilgili bir tartışma başlatmak akla dahi gelmemiştir. Ancak CHP’nin yükselişini görenler, partinin direncini kıramayanlar, 19 Mart darbesinde Ekrem İmamoğlu’nu cezaevine koyduktan sonra CHP’yi çökertemeyeceklerini, bu rüzgarın altında kalacaklarını ve koltuklarını kaybedeceklerini görenler bu operasyonu başlatma gayretine düşmüşlerdir. Kanunlara bakmışlar; Seçim Kanunu, Dernekler Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu’nda olmayan hükümlerle, ‘Biz bu kurultayı nasıl iptal edebiliriz, nasıl 4 Kasım’a dönebiliriz’ diye araştırmışlar ama hiçbir yol bulamayınca eskilerden kalma mutlak butlan kavramına sığınmışlar” ifadelerini kullandı.
News
